Neden Buradayız?

Sosyal Medyacı küçük kardeş yeni böbrek nakli olmuş büyük kardeşe demişti ki beş yıl önce "bre kardeş gel beraber kardeş kardeş bir blog açalım, hem çalalım hem oynayalım; bizimle oynamak isteyenleri de aramıza kata kata kocaman bir aile olalım."

İşte böyle çıktık yola,hem kendimiz için hem sizin için, hayatın ve hayatlarımızın içinden, aklımızdan geçenleri, aman aklımıza gelmesin dediklerimizi; görüşlerimizi; yaşanmışlıklarımızı ve yaşanmışlıklaşmasını umduklarımızı; Dün’ün Bugün’ün olası Yarınların içine Siz dostları da katıp, arkamızda rüzgar önümüzde hayat, savrulalım dedik.

Her telden çalmak için burdayız, hem ağlatıp hem güldürmek, bazen güldürürken ağlatıp bazen ağlatırken güldürüp hep düşündürmek için. Gün gelecek stresimizi atacağız birlikte, gün gelecek kızıp bağıracağız ama inanın kızarken bile mutlu olacağız; Çünkü biz inanıyoruz ki mutluluk varılacak hedef değil, katedilen yoldur. Biz bu yolda iki mutlu noktayız ve sizlerle bir sürü mutlu noktacıklar olmak için buradayız....



4 Mart 2012 Pazar

#soyleyemediklerimiz ‘i söylemek için!




Sevgili shArpestblog Okurları,
 
Sonunda İstanbul’un soğuk havası beni de çarptı. Hem de çok fena çarptı... 
3 gündür  grip nedeniyle yatak odamdan, oturma odama transfer bile edemiyorum kendimi. Ablam meraklı telefonlarıyla sürekli uyandırmasa, hangi günde olduğumuzu unutacak noktaya kadar geldim :) Beni uyandıran, ablamın merakını gideren telefon konuşmalarımızdan biri de bu blog yazımızın konusu oluverdi :) 

@alewkeskin :  Ey @keskincigdem yaz bir blog yazısı kendine gelirsin :) hadi bakalım iyileş artık
@keskincigdem: ah ablam, anca vasiyetname yazarım ben bu halde :) 
 
Dedim ki dijitalmiras üzerine bu kadar çok konuşulan bir dönemde bende son arzularımı blogumuzda beyan edeyim :)
Tabi vasiyetimi sadece elde avuçta olan azıcık paramı kime bırakacağımı belirleyerek hazırlamadım.   Madem vasiyetname son arzuların beyan edilmesi, sordum önce kendi kendime; 

* Zamanında söylemediğim ama keşke söyleseydim dediğim neler kaldı içimde? diye 

İlk aşkıma bana sevgi kavramını öğrettiği için teşekkür etmek ve O’na bir kuçak dolusu sevgi bırakmak isterdim şu hayatta. Ama şimdi söylesem şaşırır çocuk, yıllar sonra nerden çıktı bu şimdi diye :)

* Yaşarken söyleyemediğim ama söylemezsem de içimde kalacak neler var hayatımda? diye 

Eski patronuma, bir senede vucüdumdaki bütün enerjiyi çektiği için özene bezene yazılmış bir “teşekkür” mektubu bırakmak isterdim. :) ama olmaz! hem ayıp olur, hem de yeni patronlarımı korkutur :) dedim.

*Anlatmak istediğim ama anlatamayacağım, bende saklı kalması gereken ama aslında saklamak istemediğim hikayelerim neler benim? diye

Düşündüm de birçok hikayem var, hikayenin kahramanlarına bırakılması gereken bir teşekkür ya da bir sitem taşıyan..

Hastalandığım için “Facebook’ta 4 gün önce feribotta şapkasız fotoğraf paylaştığını gördüm, eeee feribot soğuğunda şapka takmazsan tabi hasta olursun” diyen bir annem varken nasıl anlatıyım ben şimdi hikayelerimi :)

Ölmeden önce bazı konuları ifşa etmek bir hayli zor gerçekten...Boşuna son arzuların beyanı dememişler :)

Sordum sorularımı, verdim kendime cevaplarımı.. .. Ama yazamadım... Her verdiğim sorunun cevabı, mesajı vermek istediğim kişilerle birlikte, başka kişilere de dokundu, kimi zaman da geldi beni vurdu.

Madem öyle, bu yazı neden blogumuzun yorum bölümünde devam etmesin dedim...

Hep birlikte “söylenemeyenlerin” tanığı olalım istiyoruz.
İster isminizle yazın söyleyemediklerinizi, ister isimsiz,
İster yazılanlar yerine ulaşsın, ister sadece shArpestblog’da kalsın.. yeterki Siz yorumlarınızda paylaşın...
Zamanı geldiğinde tüm yazılarların adreslerine bırakılabilmesi dileğiyle...
Sevgiler,

Çiğdem Keskin

4 yorum:

  1. #söyleyemediklerimiz adı üstünde söyleyemediklerimiz söylenebilseydi söylenirdi ama madem burası #söyleyemediklerimiz bölümü "adsız" rumuzuyla söyleyeceğim "o" nun henüz bilmediği bildiğinde de adsız rumuzuyla anlayamayacağı bu blog'ta. Kendimden bile sakladığım gerçeği onu seviyorum sevmemeliyim o da beni sevmemeli sevmediğim gibi sevdirmemeliyim de ! Herşeyi bıraktım mahşerin birinci gününe orada söylerim belki diye

    YanıtlaSil
  2. en güzel günlerimiz henüz yaşamadıklarımız.. sen izmire gel metinden sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Eski sevgilime bir tokat atmadan olmek istemezdim ;)

    YanıtlaSil
  4. yazmayı öğrendiğimde ilk vasiyetnamemi yazmışım, annem saklıyor :))
    avukata vermenin vekti geldi mi acaba?
    Esma

    YanıtlaSil

Çok teşekkür ederiz,yorumlarınız bizim için çok değerli.