Neden Buradayız?

Sosyal Medyacı küçük kardeş yeni böbrek nakli olmuş büyük kardeşe demişti ki beş yıl önce "bre kardeş gel beraber kardeş kardeş bir blog açalım, hem çalalım hem oynayalım; bizimle oynamak isteyenleri de aramıza kata kata kocaman bir aile olalım."

İşte böyle çıktık yola,hem kendimiz için hem sizin için, hayatın ve hayatlarımızın içinden, aklımızdan geçenleri, aman aklımıza gelmesin dediklerimizi; görüşlerimizi; yaşanmışlıklarımızı ve yaşanmışlıklaşmasını umduklarımızı; Dün’ün Bugün’ün olası Yarınların içine Siz dostları da katıp, arkamızda rüzgar önümüzde hayat, savrulalım dedik.

Her telden çalmak için burdayız, hem ağlatıp hem güldürmek, bazen güldürürken ağlatıp bazen ağlatırken güldürüp hep düşündürmek için. Gün gelecek stresimizi atacağız birlikte, gün gelecek kızıp bağıracağız ama inanın kızarken bile mutlu olacağız; Çünkü biz inanıyoruz ki mutluluk varılacak hedef değil, katedilen yoldur. Biz bu yolda iki mutlu noktayız ve sizlerle bir sürü mutlu noktacıklar olmak için buradayız....



4 Mart 2012 Pazar

İki adam ve bir kadın; bir adam ve iki aşk (3.bölüm)

1. ve 2. bölümlere sol taraftaki Mart ayı arşivinin altından ulaşabilirsiniz. 

 
Gecelerce süren konuşmaların, dertleşmelerin, tanımadığı bir adamdan akan sözlerin Aslı’ya bu kadar iyi gelebileceğini kim bilebilirdi. Yüzü daha çok gülen, daha neşeli, içindeki eksik taraf doldurulmuş bir kadın oluvermişti birden. Mahir’le İstanbul’un sayısız mekanlarında gezip de geceyi birbirlerinin kollarında geçirmedikleri zamanlar, Aslı telefonun başında bekler olmuştu. Çünkü sanki Rahmi ile aralarında bir telepati vardı. Eve geldiğinde, daha doğrusu eve yanlız gelip de konuşmak için uygun durumda oldugunda, Rahmi sanki kokusunu alıyor ve hemen telefon çalıyordu. Aslı da günlük duygusal ihtiyacını karşılamak üzere garip duygular hissetttiği, neredeyse bağımlısı olduğu ama hiç karşılaşmadığı bu adamın sesine hasret, ahizeyi heyecanla kaldırıyordu.
Yüz yüze görüşmek ikisinin de akıllarından geçmiyordu. Rahmi sanki Aslı’yı uzun zamandır tanıyor, her gününü O’nunla birlikte geçiyor gibi hissediyordu..Gerçekten Aslı’yı karşısında görmek aklından mi geçmiyordu yoksa çekingenliği ya da büyüyü bozmak istemeyişi miydi Rahmi’yi alıkoyan bilemiyorum.
Aslı’nın durumu daha farklıydı. O Mahir’i Rahmi ile Rahmi’yi de Mahir ile bütünlemişti. Birinde olmayanı diğerininkiyle tamamlamıştı, 2 ayrı adama aşıktı ama aşkının cismi Rahmi’den akanlarla bütünlediği Mahir’di. Mahir’in kendine güveni, siyah perçemlerinin altındaki delici bakışları, O’nun dokunuşları idi; şimdi bütün bunlar Rahmi’nin doldurdugu duygusal boşluğun üzerine oturtulduğunda eskisinden çok daha yoğun, dolu ve baştan çıkarıcı hale dönüşüyordu.
Her telefon konuşmalarında birbirlerine daha çok detay verir olmuşlardı. Aslı Rahmi hakkında neredeyse herşeyi biliyor, çocukluğundan bugüne başından geçen her detayı yüreğinde saklıyordu. Oysa Mahir O’na hiç böylesine açılmaz, sorduğunda ise geçiştirirdi. Ailesi ile bile tanışmamıştı Mahir’in, ancak nişanlandıktan sonra alakasız bir zamanda Mahir ailesinin bir yangında öldüğünü kardeşinden başka kimsesi olmadığını kardeşinin ise Avustralya’da yaşadığını, aralarının pek iyi olmadığını söylemişti. Aslı da bir daha Mahir’e ailesi hakkında hiç soru sormadı, Mahir de bir daha konuyu açmadı.
Aylarca 2 adama aynı anda tek bir aşk’la aşık olan Aslı ve 2 adamın aynı anda farklı aşklarla sevdiği Aslı; Mahir’in kolları ve Rahmi’nin sözleri arasında mutluluğun doruklarına ulaştı. Fakat bir yandan da zaman geçiyor, düğün hazırlıkları son hızla devam ediyordu. Yakında Mahir ile evlenecek ve aylardır her detayıyla şahsen ilgilendiği rüyalarının evinde birlikte yaşamaya başlayacaklardı. Bu da Rahmi ile konuşamayacak demekti, hüzünlendi birden, sonra düşüncelere daldı. Buna bir son vermenin zamanı gelmemiş miydi ama nasıl? Hem kendi son vermek istemiyor hem de Rahmi’nin ilk konuşmaya başladıkları akşamki durumuna geri dönebileceği düşüncesinden için için korkuyordu. Yine Mahir’in iş yemeğinde olduğu akşamlardan birinde bu düşüncelerle eve geldi. Her zamanki gibi sıcak bir duşun altında ve şarap rengi bornozun içinde geçirilen dinlendirici dakikalardan sonra bu sefer normalde konuştuklarından daha erken bir saatte Rahmi’nin aramasını beklemeden ahizeyi kaldırdı Aslı. Karşıdan gelen “Buyrun” sesi karşısında birden donakaldı, yanlışlıkla Mahir’in ev numarasını mı çevirmişti, Mahir neden evdeydi iş yemeğinde olmalıydı, O’na yalan mı söylemişti diye düşünürken karşıdan Rahmi’nin sesi konuşmaya devam etti. Yine o minik Anadolu aksanında ezilen kelimeleri duyuluyordu, Aslı’ya telefonu çalınca şaşırdığını, genelde arayanın hep kendisi olduğunu ama bu sefer Aslı aradığı için çok memnun olduğunu anlatıyordu...Bir rahatlama hissetti Aslı... Telefonu “buyrun” kelimesiyle açan tanıdığı tek insan Mahir’di ve birden parmaklarının otomatikleşip Mahir’in numarasını çevirdiğini düşünmüş, nişanlısını bir yalanın içinde yakalamış olmaktan yıkılmıştı ki karşısındakinin Rahmi olduğunu anlayınca derin bir soluk aldı, yanılmıştı ve sevdiği 2 erkek de telefonu “Buyrun” diyerek açıyordu...


Alev Keskin
-->

4 yorum:

  1. Selam Alev En son romanını lise yıllarında okuyan beni roman meraklısı yapacaksın tehlike büyük:) Bu bölümün özeti bence " Mahir’in kolları ve Rahmi’nin sözleri arasında mutluluğun doruklarına ulaştı." cümlesinde saklı daha önce de söylediğim gibi hayat boşluk kabul etmiyor ya da bırakılan boşluklar hüzün oluyor burada anahtar soru bence şu insan boşlukları doldurmakla mı uğraşmalı olduğu gibi kabul etmeli bunun cevabını bilemiyorum. Ayrıca bu mini romanda sürprizler var gibi takibe devam :)@trndmrz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. devam devam...sonunda aaaa dedirtmeyi umuyorum:)Bu arada ne mutlu bana son romanını lise yıllarında okuduysan ve tehlike benden geliyorsa onur duydum:)))teşekkürler

      Sil
  2. Alev'cim yoksa Mahir ile Rahmi kardeş mi??? G.S.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. şimdi sorunuzu cevaplayamam Gülden hnm.:)) sonuna az kaldı, bundan sonraki parçaları daha uzun koyup çok sıkmadan ve uzatmadan 3 günde bitmesini planlıyorum.

      Sil

Çok teşekkür ederiz,yorumlarınız bizim için çok değerli.