Neden Buradayız?

Sosyal Medyacı küçük kardeş yeni böbrek nakli olmuş büyük kardeşe demişti ki beş yıl önce "bre kardeş gel beraber kardeş kardeş bir blog açalım, hem çalalım hem oynayalım; bizimle oynamak isteyenleri de aramıza kata kata kocaman bir aile olalım."

İşte böyle çıktık yola,hem kendimiz için hem sizin için, hayatın ve hayatlarımızın içinden, aklımızdan geçenleri, aman aklımıza gelmesin dediklerimizi; görüşlerimizi; yaşanmışlıklarımızı ve yaşanmışlıklaşmasını umduklarımızı; Dün’ün Bugün’ün olası Yarınların içine Siz dostları da katıp, arkamızda rüzgar önümüzde hayat, savrulalım dedik.

Her telden çalmak için burdayız, hem ağlatıp hem güldürmek, bazen güldürürken ağlatıp bazen ağlatırken güldürüp hep düşündürmek için. Gün gelecek stresimizi atacağız birlikte, gün gelecek kızıp bağıracağız ama inanın kızarken bile mutlu olacağız; Çünkü biz inanıyoruz ki mutluluk varılacak hedef değil, katedilen yoldur. Biz bu yolda iki mutlu noktayız ve sizlerle bir sürü mutlu noktacıklar olmak için buradayız....



2 Mart 2012 Cuma

İki adam ve bir kadın; bir adam ve iki aşk (1.bölüm)


 Sandalyesinde şöyle bir kaykılıp ne gündü diye düşündü Aslı, yorgunluktan gözleri kapanıyordu. İşten çıkıp eve gidecek hali bile kalmamıştı, ama bir yandan da eve gidip bir kadeh  şarabın arkadaşlığında dinlenmek fikrinin cazipliği , O'nu oturdugu yerden kalkmaya zorluyordu. Mahir’ le bile konuşamamıştı bugün yoğunluktan, öğleyin aradıgında aceleyle telefonu kapatmak zorunda kalmış, sonra da arayacak vakti olmamıştı. Kesin çok kızmıştır, bir an önce arayıp gönlünü almalıyım diye düşündü genç kadın. Ah Mahir, sevgili nişanlısı...enteresan adamdı doğrusu...Seviyordu O’nu ama evlilik zamanı yaklaştıkça da aralarında eksik olan birşey olduğu fakat eksikliğin ne oldugunu bilememe duygusu, içten içe rahatsız ediyordu Aslı’yı... Mahir çok başarılı 35 yaşlarında bir avukattı. Genç yaşına rağmen büyük firmaların vazgeçilmez adamı olmuştu, kodamanlar her başı sıkıştığında O’nu ararlardı. Ağzı çok iyi laf yapıyordu, altından girer üstünden çıkar işleri olmasını istediği hale dönüştürürdü. Aslı ve Mahir ilişkisinde de durum böyleydi galiba, belki de Aslı’yı rahatsız eden buydu. Güdüldüğünü hissetmeden güdülmek... İstemediği bir şeyi bile sanki en çok istediği şeymiş gibi yaparken bulmak kendini. Sanki görünmez bir yular takmıştı O’na Mahir, nereye çekse oraya gidiyordu Aslı  ve işin kötüsü de bunu farketmiyordu bile.
Çok yakışıklı olmasa da oldukça karizmatik bir adamdı Mahir. Alnına düşen siyah saçlarını güçlü elleriyle öyle bir savurur ve delici bakışlarla etrafına tepeden öyle bir bakardı ki, dünyanın en yakışıklı adamına baktığınızı sanırdınız; koskocaman karga burnunu ve hafiften saga çarpık çenesini görmezdiniz bile. Oysa Aslı dünyalar güzeli, narin, ufak tefek, yüzü gözü özene bezene yaratılmış güzellikte ve bir o kadar da akıllı bir kızdı. Kumral dalgalı saçlarını hep arkadan dağınık bir şekilde toplar, gözünün üzerine düşen bir tutam lüleyi kıvıra kıvıra düşüncelere dalardı. Ama akıllı olmak ile uyanık olmak arasında epey bir fark olsa gerek ki bir türlü Mahir’in onu nasıl kuklaya çevirdiğini göremiyor, ilişkilerinin çok güzel gitmekte olduguna ve evleneği adamın Mahir’den başkası olamayacağına inanıyordu ya da henüz inandığını sanıyordu. Yüreğinde bir yerlerde tohumlarını atmakta olan arayıştan habersizdi...
İşten çıkmadan önce telefonu aldı, Mahir’in numarasının kayıtlı oldugu 1 tuşuna bastı ve ahizenin öbür tarafındaki sitemkar ses Aslı’nın yüreğini deldi geçti. İnsan öğleyin öyle kapattıktan sonra bir daha aramaz mıydı, bu nasıl işti...Yorgunluktan ağzını açacak hali olmayan ve Mahir’den güzel birkaç söz duymak için can atan Aslı, bu sitemlere kulağını tıkadı ve bu akşam görüşmeyeceklerini Mahir’in toplantısı olduğunu öğrenip farketmeden hissettiği hafif bir rahatlama ile evinin yolunu tuttu. İş yerine yakın oturuyor olması çok büyük şanstı. 5 dakikalık kısa bir direksiyon sallayıştan ve aceleyle alınan sıcacık bir duştan sonra kendini hayalini kurdugu bir kadeh kırmızı şarabı ve aynı renkteki bornozuyla birlikte kanepede uzanırken buldu...Eli televizyon kumandasına gitti ama vazgeçti, kitap okuyacak hali de yoktu ama yanlızlık da ağır gelmişti birden...Tam o sırada ev telefonu bangır bangır çalmaya başladı sessizlikte...Şaşırdı, cep telefonları hayatımıza girdi gireli ev telefonları çalmaz olmuştu ve Aslı’nınki de bu terkedilmişlikten nasibini almıştı. Yavaşça uzanıp ahizeyi kaldırdı;
“Merhaba ben Rahmi; bunaldım yaşamak istemiyorum, kendimi öldürmek üzereyim ama ölmeden önce son bir defa bir insan sesi duymak istedim” dedi ahizenin diğer ucundaki ses. Ne kadar da Mahir’in sesine benziyordu, birden Aslı kendisine oyun oynandığını düşündü ama adamın konuşmasında Mahir’de olmayan hafif bir Anadolu aksanı vardı. O yüzden düşüncesinden vazgeçti, kafasını toplamaya çalıştı, ne diyeceğini düşündü ama ağzından çıkan kelimeler düşündükleri değildi; “Durun yapmayın, sanki benim yüreğimden geçenleri duydunuz da aradınız, o kadar biriyle konuşmaya ihtiyacım var ki Rahmi bey” dedi Aslı dediklerine kendi bile inanamaz bir halde. Kim oldugunu bilmediği muhtemelen rastgele bir numara çevirmiş ve kendimi öldüreceğim diyen bir adama muhabbet teklif ediyordu, normalde hiç yapmayacağı belki de manyağın teki olan bir adamla konuşmaya hazırlanıyordu. Bu yaptığı içindeki yanlızlığın, Mahir ile ilişkisindeki farketmediği ya da farketmeyi reddetiği  boşluğun, hayatındaki memnun olmadığı şeylerin bir dışa vurumu değildi de neydi...


Alev Keskin
-->

8 yorum:

  1. YENI BIR AYŞE KULIN GELIYOR... HEM DE AYVALIKLI, NE MUTLU BIZE KI; AYVALIKTAN CIKAN DEGERLERE BIR YENISI EKLENMEK UZERE... ALEVCIM, YAZILARINI COK BEGENEREK TAKIP EDEN BEN; KITAPLARINI EN KISA SURE ICERISINDE OKUYACAGIMIZDAN EMINIMM... SEVGILER CANIM...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Daha çook fırın ekmek yemem lazım:) Burası biraz paslanmış kalemimi açma sahası oluyor benim için, hastalıklarla ugraşmaktan ne zamandır yazmaya odaklanamıyordum. Güzel sözler için çok teşekkürler ama beni şımartmayın:)))

      Sil
  2. Asliyi mahirin sevgisi kusatmamis belki de mahiri de aslinin sevgisi kimbilir nisanlilik sozluluk flort donemi insanlarin ayaklarinin yerden kesildigi donemdir kesilmesi gerekir mi ondanda emin degilim asli ile mahirin ayakkari yerde galiba oyle olmasa bir sure gorusmedikten. Sonra sitem etmezler ozlem sozcukleri dokulurdu agizlardan bence bu birliktelik hayat bosluk kabul etmez kuralina kurban gidecek intihar etme durumundaki birinin birinin sesini duymak isteyecegini dusunmuyorum genelde bu insamlar ice kapanik insanlara karsi sevgisini kaybetmis kisiler belki psikolojil bir tramva ile boyle birsey olabilir bakalim ne olacak :) @trndmrz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sonunun çok farklı olacagını garanti ederim. eger yazı içindeki ipuçlarını takip etmeyi başarabilirseniz sonu hakkında belki küçük bir ihtimalde olsa dogru çıkarım yapabilirsiniz:)) yorum için teşekkürler lütfen takipte kalın ve emin olun okudugunuz bir aşk hikayesi değil, psikolojik bir çıkarımdır daha çok:) yazılma niyeti odur en azından...sevgi ve saygılar

      Sil
  3. Hah ben bu Asli'yi ve Mahir'i kendi hayatimda taniyorum. Benim Asli aslinda sansliydi cunku onun Mahir onu birakti. Ama bizimki de salaklik bu ya bunu bir turlu kabullenemiyor. Ama gencligine veriyorum. Umarim yakin bir gelecekte hayati bu kadar zor yasamamayi ogrenir.
    Senikine neler olacak gorelim bakalim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok sevindim demek gerçekçi olmuş karakterlerim, tamamen kurgu ürünü çünkü. Ama sonu pek gerçek hayattan olmayacak, yazıdaki ipuçlarını takip edin hafif bir bulmacamsı durum var aslında:))

      Sil
  4. Merhaba öncelilkle sizi kutluyorum!
    Aslı'nın durumu iyi görünmüyor! İçe kapanıklığın vermiş olduğu yalnızlığı yaşıyor Aslı adeta! Mahir ise güçlü bir kişiliğe sahip durumda görünüyor!Aslı'nın aşkı ile yüzleşmesi bir çok şeylere gebe gib görünüyor!!! İkinci bölümü bekliyoruz.
    Saygı ve sevgilerimle
    ŞairAlbostan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle çok teşekkür ediyorum:))
      toplam 6 bölüm ve hepsi yayınlandı. sol tarafta mart ayı arşivinin altında bulabilir siniz.:))
      sevgiler

      Sil

Çok teşekkür ederiz,yorumlarınız bizim için çok değerli.