Neden Buradayız?

Sosyal Medyacı küçük kardeş yeni böbrek nakli olmuş büyük kardeşe demişti ki beş yıl önce "bre kardeş gel beraber kardeş kardeş bir blog açalım, hem çalalım hem oynayalım; bizimle oynamak isteyenleri de aramıza kata kata kocaman bir aile olalım."

İşte böyle çıktık yola,hem kendimiz için hem sizin için, hayatın ve hayatlarımızın içinden, aklımızdan geçenleri, aman aklımıza gelmesin dediklerimizi; görüşlerimizi; yaşanmışlıklarımızı ve yaşanmışlıklaşmasını umduklarımızı; Dün’ün Bugün’ün olası Yarınların içine Siz dostları da katıp, arkamızda rüzgar önümüzde hayat, savrulalım dedik.

Her telden çalmak için burdayız, hem ağlatıp hem güldürmek, bazen güldürürken ağlatıp bazen ağlatırken güldürüp hep düşündürmek için. Gün gelecek stresimizi atacağız birlikte, gün gelecek kızıp bağıracağız ama inanın kızarken bile mutlu olacağız; Çünkü biz inanıyoruz ki mutluluk varılacak hedef değil, katedilen yoldur. Biz bu yolda iki mutlu noktayız ve sizlerle bir sürü mutlu noktacıklar olmak için buradayız....



15 Nisan 2012 Pazar

Geçmişten Geleceğe Mesaj


Sene 1987, tam 25 yıl önce...
Ailece yazlıktayız. Ayvalık’ın kavuran Ağustos sıcağında; Babam, sıcak başına vurmuş bir şekilde işten eve gelmiş, annem klimasız bir evde akşam yemeğinin son hazırlıklarını tamamlama telaşı içinde uğraşıyor; bendeniz de kendimden 5 yaş büyük ablama türlü türlü şımarıklıklar yapıyorum...
Abla kardeş hayat boyu didiştik biz, didiştikçe daha çok sevdik birbirimizi... İşte tam o sırada, didişme anlarımızdan birini yaşıyoruz. Nedenini düşündüm ama hatırlayamadım. O kadar önemsizmiş ki silinmiş hafızamdan.
Neyse yemek hazırlandı, geçtik soframızın başına. Durmadım, devam ettim ben şımarıklıklarıma... O sırada canım babamdan beklenmedik, anlamsız bir öğüt geliverdi benim için : “Bak artık okula bile gidiyorsun, Çiğdem; Büyümen lazım, ablan gibi olgun ol; gün gelir, ablanın başına birşey gelirse, O’ndan sorumlu Sen olacaksın, ona Sen bakacaksın...”
Bu cümlelere o an, ne annem anlam verdi, ne ablam, ne de ben ne de babam:)...Bir süre ablamla aramızda şaka konusu bile oldu; “Pist küçük kardeş, bak büyüyünce sen bakacaksın bana unutma :)” dediğini hala  duyabiliyorum.
Aradan yıllar geçti, o günü hepimiz unuttuk. Çok uzun süre bahsi bile geçmedi. Ta ki Ablam yeni bir böbreğe daha ihtiyaç duyana kadar... O dönem annem apar topar İstanbul’a gelmişti. Bir süre önce evde temizlik yaparken, okumayı öğrendiğim sene bana aldıkları günlüğümü bulmuş ve yanında getirmişti, okuyalım da gülelim, biraz havamız değişsin diye... 
Kendimi bildim bileli komik bir aile olmuşuzdur. Her kötü durumda komik olmayı başarmışızdır ki bu da sanırım Keskin Ailesinin genlerinde olan en değerli özelliklerden biri:)
25 sene önce, küçük Çiğdem’in yazdığı günlüğü, yüksek sesle annem ve ablama okumaya başladım.  Ara sıra anneme, ablama, annanneme de yazdırarak bir nevi hatıra defteri haline de getirmiştim günlüğümü :)
Sayfaları çevirirken, ablamın benim için karaladığı bir yazıya denk geldim ve gülerek, yüksek sesle okumaya başladım. “Sevgili 1. Kardeşim” diye başlayan yazıda, o günden bir alıntı vardı : “Bak sana birşey söyleyeceğim. Ben büyüdüğüm zaman bana bakacak mısın? Ama inşallah öyle birşey olmaz.”


O günlerde sevgili ablamın yeni böbrek ihtiyacı başgöstermiş, böbrek naklihazırlıkları için tüm aile uğraşıyoruz. Gülüşürken bir anda sessizlik oluverdi. 25 yıl önce,O gece söylenen ve anlamsız kalan cümleler, artık anlam kazanmıştı.
Ablamın 1987’de sorduğu ve benim çocuk kahkahalarıyla güldüğüm soruya o gün anlamlı bir cevap verdim içimden. “Evet ablacığım, artık büyüdüm ve her zaman senin yanındayım...”
Ama ablam eklemişti “İnşallah öyle birşey olmaz” diye. Annem ablama böbreğini verdi. Artık ablam gün geçtikçe daha iyi oluyor. 25 senedir O küçük kardeşine bakıyor, bundan sonra da böyle olacak gibi duruyor...:)
Geçmişten, geleceğe dair; bana gelen ilginç bir mesajı sizlerle paylaşmak istedim. Siz hiç geçmişte, geleceğe dair beklenmedik bir mesaj aldınız mı?

Çiğdem Keskin

3 yorum:

  1. Çigdemcim,gözlerım dolu dolu okudum, mesajını..ama dılerım herıkınızde bırbırınıze guzel günlerinizde bakarak, yıne bırbırınızı güldürmeye devam edersınız....nusret taşan

    YanıtlaSil
  2. ÇOK DUYĞULANDIM BENDE DİR DİYALİZ HASTASI GÜNLÜĞÜ YAPMAK İSTEMİŞTİM NETTE BENDEN ÖNCE YAPAN BİRİNİ BULDUM VE OKURKEN GÖZ YAŞLARIMI TUTAMADIM ÇÜNKİ SANKİ BENİM YAŞADIKLARIMI YAZMIŞTI ! BU GÜZEL BİŞEY BENDE KARDEŞİMLE ÇOK BAĞLIYIZ BİRBİRİMİZE UMARIM HEP BİRLİKTE OLURSUNUZ VE HEP BİRLİKTE OLURUZ !!:)HAFİZE KOVAN

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım güzel sözlerin için teşekkür ederiz ama burası asla bir diyaliz hastası günlüğü değil; çok farklı konularda yazıyoruz ,diğer yazılara da bakarsan. bence sen diyaliz hastaları için böyle bir blog açma fikrinden vazgeçme. çok faydalı olur,malesef ülkemizde bu tür girişimler çok az.
      sevgilerrr

      Sil

Çok teşekkür ederiz,yorumlarınız bizim için çok değerli.